Öğretmen Kendini Güncellemeli
Okuyacaklarınız gerçek yaşanmış hatıralardan oluşmaktadır. Sadece isimler yakıştırmadır.
“Sırası geldi öğrenciye silah çektim.”
“Kimi zaman sınıfta masanın üzerinde namaz kılarken kaçtım.”
“Sırası geldi, adam olmayı öğrettim.”
“Bazen kızım, yazılı sınavda 100 almasın diye dua ettim. Meslek hayatım yoksulluk sınırı altında geçti.”
“Kimisi taciz ile suçlamayı denedi.”
“Bazen sarhoş etmeye çalıştılar.”
“Bazen öğretmenlere bazen imamlara bazen yönetenlere kızdım. Bazen de Temel fıkrasındaki gibi kendime ceza verdim. Bazen de haddimi aşarak nasihatlerde bulundum.”
“Bazen Paris’te yaşamak isteyenler ile kavga ettim.”
“Bazen on zayıf dersi ile sınıf geçen öğrencileri gördükçe hayal kırıklığı yaşadım.”
“Bizler ödev vermekten, veliler ödev yapmaktan, öğrencilerin de posta olmadan yorulmadıklarını gördüm.”
“Kimi zaman Atatürk üzerinden cephe kazanıp ekmek yemeye çalışanlar ile karşılaştım.”
“Avrupa Birliği’ne giremememizin sorumlusu ilan edildiğim günü unutamıyorum.”
“Sırası geldi şehir efsanesi Finlandiya eğitim modeli ile avunanları izledim. Çeyrek asırlık bir öğretmen olarak çöp olduğuma şahit oldum.”
“Ara sıra bir tas çorba için davanı sat dediler.”
“Kâh tepem attı ‘o… ç…’ diye haykırdım.”
Meslek hayatımda öğrencilerimden ve meslektaşlarımdan, bir de kendimi güncelliyor olmaktan çok şey öğrendim. Övülecek kadar bir öğretmen olduğumu düşünmüyorum.
Değerli okurlarım, meslektaşlarım ve genç öğretmenlerim; zaman, güncellenmek zamanı. Tecrübelerimi, tanıklıklarımı ve isteklerimi hikâye tadında sizlerle paylaşmak istedim. İnanıyorum ki gerçek hikâye tadında okuyacağınız bu eser, eğitim ve öğretim alanındaki birçok boşluğu doldurmada ufak da olsa katkı sunacaktır.